Gastronomi ve Sürdürülebilirlik İlişkisi

20/10/2024

“Eğer insan çok fazla ‘şey’e gereksinim duyuyorsa, bu büyük bir yoksulluğun göstergesidir. Papalagi de yoksuldur, çünkü o tam bir ‘şey’ düşkünüdür, ‘şey’leri olmadan yaşayamaz. Saçlarını düzeltmek için kaplumbağa kabuğundan bir alet yapsa ve saçlarını yağlasa, o alet için de bir kılıf yapar; sonra o kılıf için küçük bir kutu, kutu için de büyük bir kutu. Her şeyi kılıfların ve kutuların içine yerleştirir.”

Göğü Delen Adam – Eric Scheurman

İnsanlık var olduğundan beri tüketmektedir. Bu tüketim, yemek, içmek, giyinmek, barınmak, ısınmak gibi temel ihtiyaçlardan kaynaklanabildiği gibi keyfi de olabilmektedir. Tüketimin gerçek anlamda zararlı noktaya gelmesi ise kitlesel tüketimle başlamıştır. Kitlesel tüketim sanayileşmeyle insan hayatına girmiştir. Diğer taraftan kaynaklar sınırsız değildir. Zamanla artan nüfus, kentleşme, sanayileşme, uluslararasılaşma ve daha pek çok sebep, kıt kaynakların hızla tüketilmesine yol açmış; bu kayboluş doğalla başlayıp değerler boyutunda devam etmiş ve tüketim kültürü ortaya çıkmıştır. Tüketim kültürü, basit tüketimin olduğu kanaatkâr toplumlardan tüketici toplumuna dönüşümdür. Ürün ve hizmetlerin insani değerlerden daha önemli hale geldiği bu anlayışın özünde tüketmek vardır. Bir diğer deyişle tüketim kültürü, tüketmenin kültürüdür. Zaman içerisinde hızı artan bu tüketim eğiliminin ortaya çıkardığı olumsuz durumlar, sürdürülebilirlik kavramını ortaya çıkarmıştır.

Sürdürülebilirlik Kavramı

Sürdürülebilirlik, ilk olarak 1972 yılında “Büyümenin Sınırları Raporu”nda kullanılan bir kavramdır. 1972’de Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı, 1976 BM İnsan Yerleşimleri Konferansı, 1980 Dünya Koruma Stratejisi sürdürülebilirlik kavramının geliştiği diğer etkinlikler olmuştur. Bugünkü çerçevenin oluşmasında ise en önemli dönüm noktası, 1987’de yayınlanan Brundtland Raporu olmuştur. Çevre kongrelerinde şekillenen sürdürülebilirlik kavramı zamanla üç boyutta incelenmeye başlanmıştır: Ekolojik sürdürülebilirlik, ekonomik sürdürülebilirlik ve sosyal sürdürülebilirlik. Buna göre, sürdürülebilirliğin sağlanmasında bu üç boyut kapsamında hedeflerin yerine getirilmesi gerekmektedir.

  • Ekolojik hedefler: Doğal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması, yenilenebilir kaynakların sorumlu kullanımı, yenilenemez kaynak kullanımında azalma, doğal çevrenin korunması, çevresel tehlikelerden koruma, risklerin azaltılması.
  • Ekonomik hedefler: Gelir ve istihdam yaratma, sosyal ve beşeri sermayenin geliştirilmesi, ekonominin yenilikçi gücünü teşvik etmek, piyasadaki dışsallıkların dikkate alınması, gelecek nesillerin ekonomik durumu.
  • Sosyal hedefler: Sağlık ve güvenliğin korunması, eğitim ve ücretsiz kişisel gelişim, kültürel ve toplumsal değerlerin sürdürülmesi, hukuksal eşitlik ve kesinlik, nesiller arasında ve içinde dayanışma.

Alıntı: Disiplinlerarası Bakış Açısıyla Gastronomi Kitabı.

Posted in Genel
\

Rezervasyon Formu
Reservation Form

    error: İçerik korunmaktadır!