Tarım ve gastronomi ilişkisinin temelinde üretimi yapılan tarımsal ürünlerin insanların beğenisine sunulması sürecinde gerçekleştirilen mikro ölçekteki üretim uygulamaları ile keşfedilen lezzetteki değer faktörü ön plandadır. İlişkinin üretim yönü ve bu yönler içerisinde yer alan alt unsurları bulunmaktadır. Tüm unsurlarıyla birlikte uygulanan ve geliştirilen ögeler olan tarımsal sistemler, uygulama örnekleri, sorumlu pazarlama uygulamaları, lezzet faktörleri, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik kavramları en çok çalışma yapılan konulardır. Bu konulara ek olarak tarımın geleceğine yönelik çoklu sistem yaklaşımları ve bu yaklaşımların gastronomide nasıl bir etki yaratacağı konusu araştırmacıların sıklıkla dile getirdiği diğer sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmanın amacı tarım ve gastronomi arasındaki süreçlere yönelik ilişkileri ve bu ilişkilerin geçmiş ve gelecekteki yönlerini açıklamak ilişkilerden doğan sorunlar ve çözümleri hakkında yapılan akademik araştırmaları irdelemektedir. Gastronomi ve tarım ilişkisini yukarıda bahsedilen tüm unsurlar bağlamında en çok ilgilendiren konu mutfaktır. Mutfak kelimesi sadece yiyecek içecek işletmelerinin bir bölümü değil, yüksek yoğunluklu yiyecek ve içecek üretimi yapılan atölye ve fabrikaların üretim bölümü olarak da algılanmalıdır. Her üretim aşamasında mutfak kendine özgü bir kültür yarattığından dolayı gastronomi ve tarım ilişkisinde de en önemli etken durumundadır. Bu tür bir ilişkinin üretim basamaklarından olan tarım ve mutfak aşamalarında kullanılan sistemler, teknikler ve yöntemler pazarlama, turizm, gıda mühendisliği gibi ana bilim dallarının konullarıyla birleşerek fizyolojik br tüketim faktörü olan gastronomiye lezzet değeri ve algılaması noktasında gerekli çıktıları sağlamaktadırlar. Gastronomi ise üretim yönlü girdilerin tüketicinin beğenme ve tercih özelliklerine göre ortaya çıkan sonuçları üretim faktörlerindeki uygulamaları desteklemek ve geliştirmek üzere geri beslemeleri iletmektedir. Bu geri beslemeden doğan fikir ve düşünceler, tarımın ve mutfağın insanların istek ve ihtiyaçlarını öğrenmesini kolaylaştırdığından buna göre yenilikler yapmasını sağlayan süreci kuvvetlendirmektedir.
Tarım ve gastronomi arasında en kuvvetli ilişki tarımsal üretimin ikinci aşamasını oluşturan mutfak olduğundan dolayı ve sürecin daha iyi anlaşılabilmesi açısından söz konusu faktörlerin açıkça ifade edilmesi ve sürece etki eden tanımların yapılması gerekli olmaktadır. Tarım, mutfak ve gastronomi kavramları gıdaların üretim ve tüketim sürecinde yer alarak turizme bir girdi sağlayan,birbirini tamamlayarak iş birliği içinde çalışan faktörler olarak anlaşılmalıdır. Bu tür bir işbirliği sürecinde her unsur kendi profesyonel alanında hareket ettiğinden kendi alanına yönelik diğer alt faktörlerin çeşitlendirilmesiyle ilgili zorlukların üstesinden gelmek zorundadır. Sürecin ilk aşaması tarım ve hayvancılıkla ilgili üretim faktörünün tamamlanmasıyla başlamaktadır.
Tarım, toprağı işleme, mahsul üretme ve çiftlik hayvanı yetiştirme bilimi, sanatı veya uygulaması ile çeşitli derecelerde ortaya çıkan ürünlerin hazırlanması ve pazarlanması olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamadan sonra gelen mufak kavramı üretim faktörlerinin çeşitliliğiyle birlikte yaratılan özgün kültürü ifade etmektedir.İngilizcesi “culinary” olan mutfak kelimesi yiyecek ve içeceklerin belirli teknik ve stillere göre hazırlanması anlamına gelmektedir. Fransızca’da mutfak anlamına gelen ve bir sıfat olan “Cuisine” kelimesi ise hazırlık pişirme ve servis süreçlerindeki üretimi ve stillerin farklılığını ifade etmektedir.Buradan hareketle mutfak ;endüstriyel anlamda gıda üretimini, geleneksel anlamda ise; pişirilmiş yemekleri, yiyecek üretimini, bir yemeğin içerik kalemlerini ifade etmektedir. Bununla birlikte bir bölge ile anıldığında o bölgenin özgün yerel yiyeceklerinin bir yemek haline getirilme süreçlerini içeren kültürle bağdaştırıldığında ise yeme içme pratiklerinin atledilen nüfusun özgün kültürüyle ifade edilen bir kavram olarak tanımlanabilir. Sürecin son aşaması olan gastronomi ise; insanın beş duyusunu kullanarak, tükettiği yiyecek ve içeceklerin servisten kursağa kadar geçen süreçte beyninde ve vücudunda yarattığı hazzın değerini ortaya çıkaran
sistemlerin bir bütünü olarak tanımlanabilir. Gastronominin, çalışma alanı itibariyle, yiyecek ve içecekelerin, lezzet algısının etmenleri olan fiziki görünüm, dokunma, duyma, tat, koku, ağızda hissediş gibi duyusal faktörleriyle ilgilendiği aktarılmıştır.Ayrıca gastronominin bu faktörleri tarım, pazarlama, yönetim, sosyoloji, toplumbilim, ekonomi, kültür, turizm gibi sosyal bilimlerin farklı disiplinleriyle birleştirerek, şekillendiren bir bilim dalı olduğu savunulmaktadır.Tüm bu tanımlardan hareketle gastronomi ve tarım arasındaki ilişkilerin sürece dair yönünü belirleyen mutfak kavramı tarım ile ilgili üretim faktörlerinin mikro aşamalardaki devamını oluşturmakta, gastronomi ile ilgili tüketim fonksiyonunu geliştirmekte ve işlemin başlangıç ile bitiş aşamalarından elde ettiği geri beslemelerle sürecin işleyişine önemli bir katkıda bulunmaktadır